Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen ve başta Hatay olmak üzere bölgedeki birçok şehrimizde yıkıcı etkisini ulusca deneyimlediğimiz depremlerin üzüntüsü yaşıyoruz.

Kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve kederli yakınlarına baş sağlığı, yaralı vatandaşlarımıza da bir kez daha acil şifa diliyoruz.

Bugün içinde bulunduğumuz süreçte önceliğimizin ilk olarak deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın yaralarını sarmak, ihtiyaçlarını tespit ederek bunları temin edebilmek ve yaşamın her boyutu ile "sürdürülebilirliğini" sağlamak olduğunun farkındayız.

Meydana gelen bu afete bağlı olarak zihnimizde dolanan keşkelerimizin, nedenlerimizin, niçinlerimizin ve diğer soruların derinlemesine sorgulanacağı ve cevapların aranacağı bir dönem bizleri bekliyor.

Yaşantımızla bağlantılandırılabilecek doğal olay ve süreçleri, onları karşımıza alarak mücadele edilecek bir unsur olmaktan çıkartarak, doğa içindeki insanın yerini yeniden ve tekrar tekrar tartışacağımız bir sürece giriyoruz.

Ne yazık ki sınavından geçemediğimiz derslerde başarılı olana kadar sorumluluğumuzun devam ettiğini acı bir biçimde deneyimlemeye devam ediyoruz.

Ülkemizin üzerinde kurulu olduğu Anadolu coğrafyasında nice afet ve kayıp yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bununla beraber yaşananlar her ne olursa olsun Anadolu insanı her seferinde bir kere daha ayağa kalkarak bu bereketli topraklarda yaşamı yine ve yeniden sürdürebilme gücünü kendinde buldu.

Mutluluk ve sevinçte olduğu kadar acı ve üzüntüde de tek yürek olarak birlikte ve beraber hareket ederek zor zamanların üstesinden geldik. Aynı bugün yaşadığımız gibi...

Depremden etkilenen şehirlerimizde yaşamsal düzeni yeniden kurmaya çalıştığımız bu telaşlı günler gelecekte elbette yerini hayatın olağan hızıyla devam ettiği günlere bırakacaktır.

Bu noktada yapmamız gereken, her zaman birlikte ve beraber "tek yürek" olduğumuzu unutmadan, yaşam umudumuzun fidanını büyütmek için dürüst, samimi ve adaletli bir şekilde çalışmaya devam etmek olmalıdır.

Antropolojinet Ekibi