Kozmopolitanları ve Kozmopolitanizmi Anlamaya Yönelik İstanbul’da Antropolojik Bir Çalışma
Vakıf Üniversitelerinde Ana-Dili İngilizce Olan Öğretmenler
Özet
Kozmopolitanlık ve kozmopolitan, diğer bir deyişle, “dünya vatandaşı” kavramlarının kökleri iki bin yıl öncesine uzanmaktadır. Tarih boyunca çeşitli anlamlar yüklenerek-ki bunların çoğu olumsuzdur- bugüne kadar gelen kozmopolitanlık özellikle 1990 yıllardan başlayarak sosyolojinin ama daha önemlisi antropolojinin ilgi odağı olmaya başladı. Bilgi teknolojileri ve ulaşım alanlarında görülen baş döndürücü gelişmeler dünyayı; sınırların belirginsizleştiği ve içiçe geçtiği, kültür ve kimliklerin bir ağaç misali kökten yukarı değil, yumru bir kök halinde (rizomatik) gelişigüzel biçimlendiği; hatta akışkan hale getirdiği küresel bir köye çevirmiştir. Bugün milyonlarca insan gerek ekonomik, politik, etnik nedenlerden gerekse dinsel ya da inanç kökenli sebeplerden ötürü sürekli hareket halinde iken, akademik çevrelerde yeni yeni kozmopolitan tipleri ve kozmopolitanizmler türemekte ve yeni kozmopolitan teoriler üretilmekte.
Bu çalışmanın amacı kozmopolitanlık’ı ve kozmopolitanı, Istanbul’daki vakıf üniversitelerinde çalışan ve ana dili konuşan İngilizce öğretmenleri (NETs) üzerinden anlamaya çalışmaktır. Bunu yaparken, özellikle, elde edilen verilerin analizinden ortaya çıkan ve NET’lerin hemen hemen hepsinde görülen ortak noktalar mercek altına alınmıştır.
Veri toplama sürecinde, Istanbul’daki çeşitli üniversitelerden toplam 21 katılımcıyla yarı-yapılanmalı derinlemesine görüşmeler gerçekleştirildi. Ortalama 60-90 dakika arasında süren görüşmeler kayıt edildikten sonra yazıya döküldü ve toplam 900 sayfayı geçen very yığını temalara gore sınıflandırıldı. Araştırma, ana dili konuşan İngilizce öğretmenlerinin benzerlerinden farklı kozmopolit özellikler gösteren bir grup olduklarını ortaya koymuştur. Bu gruptakiler, ne elit kozmopolitanlar olarak adlandırılan; refah düzeyi yüksek, ince zevkleri olan elit kozmopolitlere, ne de çoğunlukla politik, ekonomik, sosyo-kültürel ya da etnik sorunlardan ötürü farklı coğrafyalara yerleşen işçi sınıfını temsil eden, uluş-aşırı göçmen kozmopolitlere benzemektedirler. Ana dili konuşan İngilizce öğretmenlerinin, “kültürel kapital” (Bourdieu 1998, 53) sahibi ya da “uzman güce” ve “referans güce” sahip “beyaz yakalı kozmopolitanlar” (Birkalan-Gedik ve Sarıgül 2009) olarak isimlendirilen bir gruba ait oldukları tespit edilmiş ve bunların “mavi yakalı kozmopolitan” lardan (Birkalan-Gedik ve Sarıgül 2009) farklı oldukları gözlenmiştir. Bu noktadan hareketle, farklı ve uzak kültürlere gidip orada yaşamak ya da sürekli olarak seyahat ederek diğer insan gruplarını ya da kültürleri tanımanın dünya vatandaşı olma anlamında kişiyi kozmopolitan yapmadığı söylenebilir. Diğer bir deyişle, kozmopolitanlık yabancı kültürle içiçe olma, onunla bütünleşme ya da ona adapte olmayı gerektirdiği kadar, kendi kültüründen, milliyetçilik, vatanseverlik ya da dinsel inançlar gibi kavram ve söylemlerden de uzaklaşmayı gerektirdiği bu çalışmada gözlenmiştir.
Anahtar sözcükler: kozmopolitan, beyaz yakalı kozmopolitan, kozmopolitanlık, kimlik, ulusalcılık, vatanseverlik, ev, memleket.